Uzun süredir bu konuda MEB’de çalışmalar yürütülüyor. Her birim üzerine düşen çalışmayı yapmaya çalışıyor. Bunlardan biri de Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğüdür. Elbette bu konu uzun soluklu bir mücadeledir. Tek taraflı çözülebilecek bir konu değildir. Her bakanlık üzerine düşen görevi yapmalıdır. Uyuşturucuya karşı MEB ‘in mücadele adımı atmak için Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğü bir genelge yayınlamış. aksam.com.tr de Doruk ÇAKAR’ın haberinde alınan kararla ilgili olarak;
“- Yatılı okul ve pansiyonu bulunan okullardan başlamak üzere yöneticiler ile öğretmenlere uyuşturucu eğitimi konusunda hizmet içi eğitim verilecek.
– Öğrencilerin stresle başa çıkma, çatışma çözme becerileri geliştirme, etkili reddetme davranışı, “hayır” diyebilme, akran baskısına karşı koyma, öfke yönetimi konularında becerileri geliştirilecek.
– Eğitim ortamında kullanılan kırtasiye malzemeleri ile mesleki eğitim ve iş eğitiminde su bazlı ürünler tercih edilecek.
– Başta eğitim kurumlarının lavaboları olmak üzere diğer tüm alanlar sıkı denetlenecek.” yazıyor.
Umarız uyuşturucu ve madde bağımlılığına karşı bu mücadele istenen başarıya ulaştırır.
1997 yılında Psikolojik Danışman olarak göreve başladım. 2002 yıllarında AktuelPDR (PDR alanında) ile başladığım forum ve blog yazarlığını aynı heyecanla devam ettirmeye çalışıyorum. Meslektaşlarıma bu konuda kendi çapımda destek ve yardımcı olabiliyorsam ne mutlu bana.
Uyuşturucuyla mücadelede gerekli yasal zemin kuvvetli ve caydırıcı olmadığı sürece bu çalışmalar bkelenilen derecede etkili olmayacaktır. Her şehirde emniyet güçleri hemen hemen kimin torbacı olduğunu biliyor ama savcılık somut kanıt istediğinden suç üstü yapmadıkları sürece yakalanamıyorlar. Onlar sattığı sürece alıcısı mutlaka bulunur bu meretin,her arzın bir talebi vardır ilkesi gereği.